İş Dünyası Otomotiv Spor

Kenan Sofuoğlu Supersport’u bırakıyor

Kenan Sofuoğlu, Supersport serisindeki en agresif yarışçılardan biri. Elbette salt agresiflik şampiyon olmaya yetmeyebilir ve Kenan sadece agresif değil, aynı zamanda yetenekli de. 2007’deki şampiyonluğu, sakat başladığı 2010’da halen liderliğini koruması da bu yeteneğin getirileri. Supersport’un her yarışı Kenan Sofuoğlu, Eugene Laverty ve Juan Lascorz liderliğinde başlayıp bitiyor, diğerleri kendi aralarında mücadele ediyorlar. İki hafta önceki Nürburgring yarışında Gino Rea ikinciliğe tırmanarak bu üçlüyü bozdu ama diskalifiye olup yerini Kenan’a bıraktı.

Kenan dünya şampiyonluğunun ardından Supersport’tan sıkılıp daha güçlü bir seri arayışına girmiş, yine HANNspree Ten Kate Honda ile Superbike denemesi yapmıştı. Superbike’da pek başarılı olamadı, yerini yadırgadı, motoruna alışamadı ve yeniden Supersport’a geri döndü.

2010 sezonunun bitmesine 2 yarış kala, Kenan Sofuoğlu liderliğini koruyor ve önümüzdeki Imola ve Magny Cours yarışlarına bakarsak, şampiyonluğun en büyük adayı. Bir terslik yaşamazsa Kenan Sofuoğlu 2010 Supersport Dünya Şampiyonu olacak.

Şampiyon olsa da olmasa da bizim için büyük bir gurur kaynağıdır, 54 numaralı motoruyla uluslararası yarışlarda bir Sakaryalı’nın yarıştığını görmek yeter.

Kenan Supersport’tan sıkıldığını, farklı bir seriye geçmek istediğini arada bir dile getiriyordu. Son açıklamasına göre bu kararını resmileştirmiş ve Supersport’tan ayrılmaya kesin olarak karar vermiş. Önümüzdeki sezon MotoGP’nin alt serisi olan Moto2′de yarışmayı planlıyor ve bunun için Belçika’da görüşmeler yapmaya başlamış.

Moto2’de şu anda sadece Fransa, İtalya, İspanya ve Belçika’dan takımlar var. Kenan da kendisi için en uygun takımın Belçika takımı olduğunu düşünüyor. Diğerleri güçlü, Belçika takımıysa şampiyonada sadece bir kez şampiyonluğa ulaşmış.

Kenan’ın açıklamasındaki “İspanya takımında sporcusundan sponsoruna kadar herkes İspanyol” cümlesine takıldım ben. WRC 2005 sezonunda Citroen’in yaşattığı Fransız hegamonyası geldi aklıma. Fransız pilot Sébastien Loeb dünya şampiyonu, Fransız otomobil markası Citroen üreticiler şampiyonu olmuştu ve takım Fransız lastik markası Michelin kullanıyordu. Geçtiğimiz sezon iflas eden, ülkeler şampiyonası A1GP’yi düşündüm, İngilizlerin Formula 1’daki, İtalyanların motosiklet yarışlarındaki başarıları geldi aklıma.

Türkiye’nin ne bir pilot okulu, ne otomobil markası, ne de pisti olmadığı için sadece izleyici olarak bakabiliyor bu şampiyonalara. Bazen çeşitli pilotlar uluslararası arenada çeşitli organizasyonlara katılıyorlar ama Kenan’dan başka sebat eden ve Kenan kadar başarıya ulaşan yok.

O da sadece pilot. Takım yok, üretici yok, sponsor yok. Çünkü bizde o kültür yok.

Seneye Moto2’de yarışacak olan Kenan Sofuoğlu için Türkiye’den herhangi bir sponsor ortaya çıkmış değil. Türk Hava Yolları Barcelona’ya, Manchester United’a sponsor oluyor, “Türkiye’nin prestiji” Casper Computer Kenan’ın şampiyonluğundan yararlanıp reklamlarına malzeme yapıyor ama 400.000 euro verip de motosiklet yarışlarında Kenan’a sponsor olmayı kimse düşünmüyor.

Kenan Sofuoğlu’nun 2011’de Moto2’de yarışması için 400.000 euroluk kişisel sponsora ihtiyacı var. Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ile görüşmüş ve iyi bir takımla anlaşması halinde destek olacaklarını bildirmişler. Sadece bu kadar.

Türkiye’den motorsporlarını umursayan bir dünya markası hiçbir zaman çıkmayacak mı? 400.000 euro birçok işadamı için iyi bir otomobil parasından fazla bir şey değil; hem uluslararası arenada yarışan Türkiyeli bir sporcuya destek olmak, hem de milyonlarca izleyiciye reklam yapmak için bu sponsorluğu karşılayacak olan neden yok?

Kenan yarışlardan sonra şampanya patlatmamasıylapit kızlarından uzak durmasıyla, yarış öncesi ve sonrasında motosikletinin üzerinde dua etmesiyle birçok kez yansıdı ekranlara.

İnanç sahibi olmanın kötü bir şey olduğunu sanan bazı kişi ve kurumların Kenan’dan uzak durmasını anlayabiliyorum. Çünkü “yobaz, örümcek kafalı, at gözlüklü” olması gereken birinin, Türkiye’nin yarışçı bile çıkaramadığı motorsporları arenasında dünya şampiyonluğuna koşması onlara epey ağır geliyor.

Siyaset haricinde arka sayfa güzelleriyle, iğrenç magazin haberleriyle ve futbolla ilgilenen medya da böyle bir adamın haberlerini yapmak istemedi, istemiyor.

Bunları anlayabiliyorum. Biz hâlâ insanları inançlarına göre sınıflandıracak kadar cahil bir toplumuz, bunu da kabul ediyorum.

Peki o zaman sürekli hakkında atıp tutulan yeşil sermaye nerede? Bu adam dünyanın her ülkesinde, en ünlü pistlerde çıkıp Türk bayrağıyla tur atıyor, milliyetçiler nerede? Her fırsatta otomobilleri sevdiğini, motorsporlarıyla ilgilendiğini söyleyen zengin işadamları nerede? Kenan Sofuoğlu’nun yeni bir seride yeni başarılara koşması için 400.000 euroluk bir sponsorluğa ihtiyacı var, hem ona destek olup hem reklam yapmak isteyen bir tanecik bile “dünya markası” yok mu bu ülkede?

Gerçekten çok merak ediyorum.

Eylül 2010, İstanbul

Bir de şu konular var

Siz ne dersiniz?

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.