Kalpazan piyasasının nabzını yoklamak için Yeşilköy pazarına gittim bugün. Gucci’den Prada’ya kadar lüks tekstil markalarının hepsi, henüz gün yüzüne çıkmamış kreasyonlarıyla oradaydı. Seneye Milano moda haftasında görürüz bu tasarımları.
Kalpazan sektörünü ayakta alkışladıktan sonra, gıda tarafına gittim pazarın. Tekstilde her şeyin çakması varken, gıdada her şeyin orijinali var burada. Dolaşırken bir tezgâh dikkatimi çekti: Çatalcalı Kardeşler.
Ben hayatımda böyle özenli ve zengin bir pazar tezgâhı görmedim. Kocaman, upuzun bir tezgâh düşünün. Beyaz turptan kuşkonmaza, istiridye mantarından chilli biberine kadar aklınıza gelebilecek sebzelerin neredeyse hepsi var tezgâhta. Rengârenk, çeşit çeşit.
Domatesler özenle dizilmiş, bezelyeler, fasulyeler demet demet bağlanmış. Ve öylesine kullanışlı tasarlanmış ki, aksam olmasına rağmen ana düzenini korumuş tezgâh.
Bayram Amca ile orada tanıştım. Çay içerken anlattı, “ben 50 yıldır bu isi yapıyorum kardeşim. Ve hala acemiyim, hala öğreniyorum. Ama en iyi bildiğim is de bu.
Bizim oğlan okudu, masa başı iste çalışıyor. Ama ben yapamam. Ben aksama kadar tarlada uğraşayım, gelip burada tezgâhımı dizeyim. Paçam çamur olacak, karı akşam yıkayacak. Yağmur yağmış, kar yağmış, önemi yok. Ben sokak insanıyım. Beni bir dükkâna, ofise kapatıp kazandığımın 10 katini verseler duramam.”
Anlattı da anlattı Bayram Amca. Çok sevdim, çok saygı duydum. Bugüne kadar onlarca pazarda yüzlerce pazarcı gördüm ama isini bu kadar seveni ben hiçbir yerde görmedim.
Pazardan çıkarken denk geldiğim başka bir sebze tezgâhında “fesyiyen” satıldığını görünce, Bayram Amca’yı omzuma alıp Florya’da gezdiresim geldi.
Sattığı 5 kalem urunun adını yazmaktan aciz bir dallamaya da, dünya sebzelerini araştırmak için internet kullanmayı öğrenen Bayram Amca’ya da “pazarcı” olarak hitap edilmesi adil olmuyor.
Vivaldi’nin de Serdar Ortaç’ın da “müzisyen” olarak kabul edilmesi gibi bir şey bu.
Özetle, işinizi sevin. Sevmiyorsanız o işi yapmayın. Sevdiğiniz isin sosyal statüsünü boş verin. İşini seven bir pazarcı, isinden nefret eden bir doktordan mutludur.
Mayıs 2016, Florya, İstanbul