Bilgiye ulaşmak için en kısa yol olan internet, insanın kafasını bulandıracak kadar saçma sapan bilgilerle de dolu. Manipülasyon için, itibarsızlaştırma çabaları için o kadar anlamsız şeyler uyduruluyor ki, konuya yabancıysanız bu yazılanlara inanıp birilerine düşman olmanız veya sempati duymanız çok kolaylaşıyor.
Teknelere mazotun 1 TL olduğuna dair iddialar da bu saçmalıklardan biri. “Köylünün efendisi çiftçiler mazotu pompa fiyatından alırken pis burjuvalar yatlarının mazotuna sadece 1 TL ödüyorlar,” diye bir iddia dolanıyor ortalıkta.
Mütevazı bir yat sahibi olarak konuya kısa bir açıklama getirmek isterim.
Otomobillerde ve yatlarda kullandığımız eurodiesel yakıtın litre fiyatı bugün 4,00 TL. Traktörlerin kullandığı kırsal motorin ise 3,92 TL. Yani çiftçilerimiz tarlalarını sürerken 3,92 TL’den alıyorlar mazotu. Tabi bunlar Opet’in İstanbul pompa fiyatları. Tarımın yoğun olduğu bölgelerde dandik yakıt istasyonları da bol bulunduğu için 3,20 TL gibi fiyatlara, hatta daha altına motorin bulunabiliyor.
Yatlara gelirsek, yukarıda da söylediğim gibi, kullandığımız eurodiesel yakıtın litresi bugün 3,92 TL. Kim olduğunuzun, yatınızın kaç metre olduğunun hiçbir önemi yok, marinadaki pompa size yakıtı güncel fiyatından pompalar. Daha altına yakıt almayı başaran varsa yolunu bana da söylesin.
Sadece şu var. Eğer tekneniz kendi adınıza değil de, yat kiralama işi yapan bir şirket adına kayıtlıysa, denizciliği teşvik amacıyla KDV ve ÖTV indirimi bulunur. Bağımsız indirimlerle %18 KDV, %8 ÖTV ve %2 işletme indirimi yapılır, litre fiyatı 3,92 TL olan mazot size 2,89 TL’ye gelir. Bu da 400 litre yakıt deposu olan orta boy bir lüks yatta 412 TL fiyat avantajı sağlar.
Tabi insanların aklına gelen ilk kaçış noktası, şahsına aldığı tekne için bir adi şirket kurup, charter teknesi gibi göstererek indirimden yararlanmak olur. Bu sayede hem tekne görece ucuz yakıt kullanır, hem de tekneden ikmal yapılarak otomobilin yakıtı ucuza getirilir. Eskiden bu biraz daha kolaydı ama devlet de uyandı, çok yakın takip ediyor işleri.
Hepsinden önce, charter şirketi kurmak eskisi kadar kolay değil. Tekneye turizm belgesi alırken bile imanını gevretiyorlar adamın. Ayrıca amatör kaptan ehliyetleri de değişti. Kısa süre öncesine kadar amatör kaptan ehliyeti olanlar şahsi veya ticari, 20 metreye kadar her türlü tekneyi kullanabiliyorlardı. Yeni kanuna göre amatör kaptan ehliyetiyle ticari tekne kullanmak yasak.
Kaptan ehliyeti ise amatör kaptan ehliyeti gibi öyle hop diye alınabilen bir belge değil. Ve hiç kimse, sevgilisiyle baş başa denize açılmak için aldığı 10 metrelik teknede bir de kaptan olsun istemez. Nerede kaldı mahremiyet?
15 metrelik, flybridge’lı bir tekneniz varsa kaptan da çalıştırabilirsiniz ama eğer bu kaptanı sadece yakıt indiriminden yararlanmak için işe alıyorsanız, astarı yüzünden pahalıya gelir. Ayrıca küçük teknelerin keyfi, dümen tutarken çıkar.
Üstelik seyir takibi de sıkılaştı. Teknenin tam yol ve seyir sürati nedir, hangi süratte ne kadar yakar, yol yapmışsa yolcu faturası kesmiş mi yoksa kendi mi gezmiş, tüm veriler toplanıyor ve alınan indirimli yakıtın nereye harcandığı ortaya çıkıyor. Yani öyle ucuz mazot alıp kafaya göre dolanma devri bitti. Şahsınıza ait bir yatınız varsa mazot parasını paşa paşa pompa fiyatından ödemek durumundasınız. Tur teknesi olarak ruhsat alırsanız da turizm belgesi, şirket gideri, kaptan maaşı gibi bir dünya ekstra masrafınız olur.
Sözün özü, indirimli mazot şahsi teknelere değil, ticari amaçlı çalışan teknelere verilir. “Zenginlere kıyak yapıyolar, bize geçiriyolar ühüh” diye ağlamanızın gereği yok; içiniz rahat edecekse, zenginlere de geçiriyorlar.
Gönül ister ki, denizciliği teşvik için yapılan ÖTV ve KDV indirimi özel kullanım amaçlı teknelere de uygulansın. Tekne alan herkes indirimli yakıt alabilsin. Bu durum özel tekne kullanımını yaygınlaştırır, toplumun deniz kültürünü yükseltir ve tekne piyasasını hareketlendirir.
Gönül şunu da ister, ticari teknelere uygulanan yakıt indiriminin daha fazlası çiftçilere de uygulansın. Daha uygun fiyatlara yakıt alsınlar, daha rahat çalışsınlar. Traktörlerini kaçak mazotla, 10 numara yağ ile, çıkma ayçiçeği yağı ile çalıştırmak zorunda kalmasınlar. Hatta her çiftçinin tarlasına, traktör kullanım oranına göre ücretsiz mazot kotası olsun. Fakat ben tarım bakanı değilim, anlamam o işlerden.
Çiftçisini gerçekten düşünen bir halk, Facebook’da “işçim emekçim çifçim, pis burjuva ühüh” diye aptal aptal mesajlar paylaşmak yerine o çiftçi için bir şeyler yapmaya çalışır. Zenginleri veya hükümeti hırsızlıkla suçlayarak bir yere varılamaz.
Ağustos 2012, İstanbul