İş Dünyası Toplum

Sosyal medya demokrasisi

90’ların sonunda internete erişim azdı, fikir paylaşmak bu kadar kolay değildi ve belli bir kültürel seviyeyi temsil edenler yazıp çizerdi.

İnternet halka yayılınca herkes yazıyla, fotoğrafla, videoyla kendini ifade etmeye başladı. Güzeldi ilk başlarda, herkes düşüncelerini özgürce ifade edebiliyordu.

Sonraları bir şeyler oldu. İnternet özgür bir mecra iken, milyarlarca sitede sosyalleşme imkanı varken belli sitelere odaklandık. “Sosyal medya” dendiğinde birkaç siteyi anlar olduk.

Oysa herkes kendi internet sitesinde paylaşım yapabilirdi. Milyarlarca insan bunu tercih etmedi. Hızlı ve bedava iletişim sağlayan sitelerin sunduğu rehavete kapıldık.

Değişim devam etti. Algoritmalar bize sadece hoşlandığımız şeyleri gösterir oldular. Sosyal medyayı sadece kendi düşüncelerimizden ibaret sanmaya başladık. Karşıt fikirler kayboldu, herkes kendini onaylayanları görmeye başladı.

İletişim gücünü eline geçiren siteler bir süre sonra dediler ki “artık takipçilerine ulaşmak için sponsorlu reklamlar vererek bana para ödemen, reklamsız videolar izlemek için abone olman gerek. Bedavacılığın sonu geldi.”

Buna da tamam dedik ve bedava kullandığımız platformlara “çok da değil ya” diyerek 19 TL abonelik, 40-50 TL sponsorlu içerik gibi ödemeler yapmaya başladık.

Şimdi sonraki adıma geldik. Artık diyorlar ki “benim imkanlarımı kullanacaksan tasvip etmediğim şeyleri paylaşmayacaksın!”

LGBT karşıtlığı yaparsan, terörist olarak gördüğüm ülkeler hakkında olumlu konuşursan, bilim faşizmine muhalefet edersen, hoşlanmadığım şeyler yaparsan hesabını kısıtlarım, engellerim, hatta kapatırım.

Instagram’da kamp ve gezilerim hakkında paylaşımlarda bulunduğum @arazirefik sayfası İran bayrağı paylaşınca kısıtlandı mesela. İç İşleri Bakanı’nın Twitter hesabı LGBT sapkınlıktır dedi diye kısıtlandı. Malum hastalık hakkında muhalif paylaşımlar yapan birçok kullanıcı kısıtlandı.

Bu sitelerin sahibi olan firmalara kızamam. Oyun alanını veren, kuralları da belirler. İnternetin özgürlüğünü birkaç sitenin tekeline bıraktığımız için hata bizde.

Ve hayatta olduğu gibi sosyal medyada da özgürlüğümüz yavaş yavaş uçup gidiyor elimizden.

Nisan 2021, İstanbul

Bir de şu konular var

Siz ne dersiniz?

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.