Ne demişti İsmet Özel?
“Yola ikna edilmişlerle değil, inanmışlarla çıkılır.”
Genelde yaptığımız hatalardan biridir bu. Sevdiğimiz kişilerin inandığımız işlerde yanımızda olmasını istediğimizden, onları ikna etmek için çabalarız. Zorla ikna ettiğimizde seviniriz ama nafile, ilk zorlukta bırakır, bize de bu işin ne kadar yanlış olduğunu anlatmaya çalışırlar. Biz de oturur, sevdiklerimizin bize kazık attığını düşünürüz. Oysa onlar kazık atmamış, sadece kendi yollarında yürümeye devam etmişlerdir.
Bir işe, projeye, ilişkiye başlarken buna çok dikkat etmek lazım. Kim olursa olsun, sevgili, ortak, ekibin diğer üyeleri…
Kısa vadeli ilişkilerde ikna etmek yeterlidir. Bir daha görüşmeyi düşünmediğiniz kullanıcıya ürün veya kısa süreli hizmet satarken alttan girip üstten çıkarak ikna edebilir, istediğinizi elde edip kendi yolunuza devam edebilirsiniz. Hoş değildir, ama olabilir. Zaten o nedenle bu tip işlerin hizmet kalitesi genelde düşüktür.
Ancak uzun vadeli bir işse planladığınız, one night stand değil de evlilik, sat kaç değil de iş ortaklığı gibi uzun sürecek bir yola çıkıyorsanız sadece size inananlarla çıkın. Zorla ikna olanlar, yolda kolayca vazgeçerler. İnananlar ise yol boyu sizinle olurlar.
Önemli olan bu inancı onlara aşılayabilmektir. Eğer aşı tutmadıysa, kim olursa olsun sizi yarı yolda bırakacaktır.
Size inanmayanlarla yola çıkmayın.
Mart 2020, İstanbul
