Ayçiçek yağını evinden eksik etmeyenlere kısaca bilgi vereyim.
Türkiye’de yetiştirilen yağlık ayçiçeğinin tamamı hibrit tohum. Bu tohum pazarının %85’i yabancı şirketlere ait. Pazar lideri, %45 ile İsviçreli Syngenta. Ardından Monsanto, Limagran, Pioneer gibi firmalar geliyor.
Rafine bir yağ olan ayçiçek yağının depresyon ve kaygıya neden olduğu ileri sürülüyor. Beynin karar verme bölümünü olumsuz etkilediğine dair bulgular var. Biraz araştırarak tüm zararlarını bulabilirsiniz.
Ancak biz, kişi başına en çok ayçiçek yağı tüketen ülkeyiz.
Ürettiğimiz yetmiyor, yılda 850.000 tona yakın ithalatla tüm AB ülkelerinden daha fazla ithalat yapıyoruz. Toplum sağlığı açısından korkunç bir durum.
Yerli üretimdeyse tablo şöyle: Tohum İsviçre, tarım ilacı Alman, gübre Ukrayna menşeli. Tarım makineleri İtalya, Alman, Hollanda, İngiltere menşeli. Akaryakıt zaten nereden gelirse…
Tarımsal ürün ithalat tablolarında bu girdilerden sadece tohumu görebiliriz. Kalan tüm girdiler farklı tablolarda. Akaryakıt enerji kaleminde, biçerdöver motorlu taşıtlar, gübre kimyasal ürünler listesinde.
Yani yerli ürünün de aslında sadece tarlası yerli.
Gerçekleri görmek için tüm girdilerin tarımsal ürünler ithalatı içinde görünmesi lazım.
Sözün özü, sağlık için alabildiğine zararlı ayçiçek yağını tüketmek için çok büyük paralar harcıyor bu ülke.
Ve bu yıl, geçen senelerde olduğundan çok daha fazla harcayacak.
Temmuz 2022, Çanakkale