“Dünya kötü şeyler yapan iyi insanlarla dolu,” demişti Agatha Christie.
İnsanlığın tüm davranışlarını özetleyen bir söz bu. Sorsan hepimiz iyiyiz, çok cici, pek harika insanlarız. Asla kötü şeyler yapmayız.
Çünkü yaptığımız her işte kendimize göre haklı sebeplerimiz var. Çocuklarının iyiliği için her türlü psikolojik baskıyı yapan babalardan tutun da, dünyayı düzeltmek için milyonlarca insanı öldüren liderlere kadar herkesin kendince haklı nedenleri var.
Kırmızıda geçti çünkü acelesi vardı. Çaldı çünkü patron yeterince maaş vermiyordu. Tecavüz etti çünkü kadın çok davetkârdı. Laboratuvarlarda hayvanlara işkence etti çünkü insanlık yararına ilaç ve kozmetikler üretecekti. Diğer ülkeye saldırdı çünkü o ülkenin lideri halkına kötü davranıyordu.
Kutsal davalar, bir anlık öfkeler, savaş stresi, yanlış anlaşılma, kötülüğe karşı mücadele… Hep bir neden vardır.
Bunlar öyle nedenler ki, hepimiz vicdanımıza bir şekilde kabul ettirebiliriz yaptığımız kötülükleri.
Hep eleştiririz toplumu, hükümetleri, savaşları… Hepimiz kızarız maden şirketlerine, petrol şirketlerine, işçisini köle gibi çalıştıran küresel şirketlere, rüşvet verenlere, haklı yerine güçlüden yana taraf tutanlara…
Ama asla düşünmeyiz, hepimiz bu kadar iyiysek dünya neden bu kadar kötü?
Aralık 2019, Amsterdam, Hollanda