İnternet ticaretinde çok başarılı bir bayimiz var. 15 yıldan beri e-ticaret ortamlarında at koşturuyor ve gerçekten kayda değer cirolar yapıyor. Hepsiburada, GittiGidiyor, N11, Instagram… Kendi sitesinin yanı sıra tüm e-ticaret platformlarında varlık gösteriyor.
Birkaç ay önce konuşurken dedi ki, “e-ticaret seminerine katıldım bugün.”
“Hayırdır,” dedim. “Konuşmacı olarak mı?”
Dinleyici olarak katıldığını söyledi. Sonra ekledi, “15 yıldır bu işi yapıyorum ama hala bilmediğim şeyler var. Katıldığım bu üç saatlik seminerde konuşulanların genelde bildiğim konular olduğunun farkındayım. Fakat bir cümle de olsa yeni bir şey öğrensem işimi geliştirmeme faydası olur.”
Şimdi bir bu arkadaş gibilerine bakıyorum, bir de diğerlerine. Her gün yeni bir şey öğrenmeye çalışan, kendini, personelini ve işletmesini çağın gereklerine göre güncellemeye çalışanlar var.
Bir de böyle gelmiş böyle gider diyen, bildiğinden şaşmayan, kendini geliştirmeyi düşünmeyen, alışkanlıklarından vazgeçmeyenler var.
İçinde bulunduğumuz zorlu ekonomik dönemde kimlerin fırtınayı atlatacağını, kimlerin dalgalara teslim olacağını tahmin etmek hiç zor değil.
Fırtınaya giren bir kaptanı kurtaracak olan şey fırtınaya küfretmek değil, gemiyi o şartlara göre kullanmaktır. 10 metrelik dalgalar güvertenizi yıkarken siz Karayip sahillerinde günbatımı seyreder gibi gitmeye çalışırsanız geçmiş olsun.
Bunun için de daha fırtına çıkmadan önce gemiyi o şartlara göre kullanmayı öğrenmek gerekir. Öğrendiyseniz sıkıntı yok. İnat ettiyseniz fırtınaya kızmayın. Kaptan değilsiniz, kendinizi öyle sandınız.
Temmuz 2019, Bursa
