Bu teyze ile konuştum, hayır diyecekmiş referandumda. “Tayyip kötü,” diyor. Aynı köyden bir başkası ise evet diyeceğini söyledi, çünkü köye hizmet gelmiş. Demokraside çoğunluğun dediği olur, bakalım hangi çoban kazanacak.
Çoğunluğun dediğinin olduğu hiçbir sisteme güvenmiyorum. İster devlet yönetimi olsun, ister şirket, isterse apartman yönetimi.
Demokrasi dediğimiz sistemde bir dünya teknik hata varken, evet – hayır tartışmaları son derece komik geliyor bana.
Fanatizmi sevmem. Bugüne kadar hiçbir partinin veya fikrin fanatik taraftarı olmadım.
O nedenle herhangi bir taraf belirtmiyorum, sizlere hayırlı işler.
Ancak, evet diyenler şöyle şerefsiz, hayır diyenler böyle namussuz iddialarından gına geldi artık.
Herhangi bir konuda sizinle aynı fikirde olmayan insanları dinlemeden, sadece hakaret ederek fikrinizi dikte ettirmeye çalıştıkça, kazanan asla siz olmayacaksınız. Sadece bunu hatırlatmak istedim.
“Bir ülkede edebiyat ve sanattan çok siyaset konuşuluyorsa, o ülke üçüncü sınıf bir ülkedir,” demiş Nietzsche. Sınıfımız belli zaten, evetle hayırla değişmeyecek kadar net hem de.
Şubat 2017, Pazarköy, Balıkesir