Kültür enteresan bir olgu. Kültürel kodlar öyle kolayca yazılamadığı gibi, gerekli güncellemeler de ha deyince yapılamıyor.
Yugoslavya, Tito döneminde gerek maddi yönden, gerekse kültür sanat yönünden çok gelişmiş. Eski Yugoslav ülkelerinde bunun izlerini görmek hala mümkün.
Arnavutluk ise aynı dönemde Enver Hoca denen çılgının rejimi altında tarihte görmediği eziyeti görmüş.
Yugoslavya döneminde turizm öğrenen, sanayi atılımları yapan Makedonya bugün Ohri Gölü’nü turizm için kullanıyor. Göl kenarındaki Struga ve Ohrid gibi minik şehirler Yugoslavya döneminden kalma oteller, restoranlar, kulüplerle dolu; dünyanın her yanından turistler cirit atıyor. Bunu geçtim, adamlar istiridye yetişmeyen gölde devasa bir inci sektörü kurmuş, milyonlarca euroluk inci ekonomisi oluşturmuşlar.
Karşı kıyıdaki Arnavutluk’ta ise göl kenarı tarlalarla dolu. Birkaç restoran, biraz da sahipsiz plaj var. Turizm akıllarına bile gelmemiş. Üstelik Makedonya tarafında göl kıyıları taşlık, Arnavutluk tarafında kumluk.
Bir ülkenin milyonlarca euro kazandığı Ohri Gölü’nü diğer ülke tarla sulamak için kullanıyor.
Anlayışları değiştirmek gerçekten zor.
Mayıs 2019, Pogradec, Arnavutluk
