Ne demişti Carl Sagan? “Pozitif beklentiler, kendini gerçekleştiren kehanetlere dönüşebilir.” Yani hayatta birçok şey beklentilerle ilgilidir.
Psikolojide pygmalion etkisi diye bir kuram var. Bireyin kendisinden bekleneni yapması diye özetleyebiliriz bunu, kısaca beklenti etkisi denebilir.
Özellikle gerçekliğin subjektif olduğu durumlarda, aile, okul, şirket ve ordu gibi kurumlarda bu etkiyi güçlü bir şekilde gözlemleyebilirsiniz. İster personeliniz olsun karşınızdaki, ister evladınız, ister öğrenciniz, isterse askeriniz. Bu kişi, siz ondan ne beklerseniz o şekilde davranır. Sıradan bir insanı kahramanlığa yükseltebilirsiniz, başarabilir. Ona o yetkiyi vermek, inanmak ve onu da inandırmakla ilgilidir her şey.
Carl Sagan’ın dediği gibi, kendini gerçekleştiren kehanettir bu. Çünkü bu davranışlar bireyin düşüncelerini de, kendine olan inancını da etkiler. Bu düşünceler de davranışlarına yön verir.
Almanya’da Das Experiment adıyla filmi de yapılan deneyde bu durumu görebilirsiniz. Hatta Julia Roberts’ın fahişelikten leydiliğe terfi ettiği Pretty Woman filmi bu durumu çok iyi ifade eder. Sonuçta sıradan bir kadın ile bir hanımefendi arasındaki fark, sizin onlara nasıl davrandığınızla bağlantılıdır.
Beklenti etkisi sadece bireyleri değil, toplumları da doğrudan etkiler. Yoksa Hitler tarihin en büyük kahramanları olduklarına ve dünyayı ele geçirebileceklerine nasıl inandırırdı Almanları?
Pygmalion etkisinin tersi de golem etkisidir. Ne acıdır ki ister aile olsun ister resmi eğitim hayatı, Türkiye’de çocuk yetiştirmede etkili olan pygmalion değil, golem etkisidir. Çocuklarını senden adam olmaz diyerek büyüten babaların çoğu zaman haklı çıkması diye özetleyelim onu da.
Nisan 2020, İstanbul