Toplum

Renklerimizi yitirdik

Çevrenize bir bakın. Şöyle dikkatli bakın. Kaç renk araba görüyorsunuz? Bindiğiniz otomobil ne renk?

Dünyanın en pahalı benzinini kullanmasına ve %160’lara varan vergiler ödemesine rağmen arabasından vazgeçmeyen, otomobili yaşamının en önemli yerine koyan bir toplumun neden üç renk araba kullandığını düşündünüz mü hiç?

Avrupa trafiğinde dolaşıyorum, her yer rengarenk. Yeşiller, sarılar, morlar, fuşyalar, mavinin çeşitli tonları.

Türkiye trafiğine bakıyorum, grinin elli tonu. Beyaz, gri, siyah.

İçimizdeki renkliliği bitirdik biz. Sürüden ayrılma, aykırı olma, kafana göre davranma, bak herkes böyle yapıyorsa bir sebebi var diye diye, herkesi aynı kalıplara soktuk.

Bunun için uğraştık tüm çocuklarla. Ailede, okulda, askerde, iş yaşamında farklı olanları dışladık, hayallerini tırpanladık, farklı işler yapmasını engelledik.

Sonunda hayalsiz, ülküsüz, ümitsiz, imansız, sevgisiz, tek derdi para olan çirkin ve tekdüze bir toplum çıktı ortaya.

Böyle bir toplumdan da ya memur ya asker çıkar, başka ne çıksın? Elon Musk gibileri özgür toplumlardan çıkar, ruhu ve beyni sürekli tırpanlananlardan değil.

Bizim hiçbir ünlümüz cesaret edemez sahneye Steve Jobs gibi kazakla veya Mark Zuckerberg gibi terlikle çıkmaya. Çünkü bize “adam gibi görünmek için traş olmak, takım elbise giymek ve kravat takmak gerekir” diye öğretildi. Böyle yapmazsan adam değilsin, istersen uzay mekiği tasarla.

İşte bu yüzden birbirimize benzedik. Aynı şeyleri yiyen, aynı şeylere gülen, benzer şekilde davranan bir topluma dönüştük. Berbat bir çarkın içinde yuvarlanıp gidiyoruz.

Böyle bir toplumda bir erkek kırmızı arabaya binemez. Okula sarı otomobille giden öğretmen, işe mor otomobille giden iş adamı olmaz Türkiye’de.

Erkeği geçtim, kadınlar bile renkli otomobiller kullanamazlar, çünkü “aranıyor” denir, pembe arabayla gezer miymiş bir kadın, hiii ne ayıp.

Başkası ne der diye diye 70-80 sene şafak sayıp, sırası gelince ölüp giden milyonlarca insanla dolu bu ülke.

Binecekleri en renkli araba yeşil olacak bu yüzden, fazlasını hak etmiyorlar.

Nisan 2020, İstanbul

Bir de şu konular var

Siz ne dersiniz?

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.