Türkiye Suriye’nin kuzeyinde operasyon yapıyor, askerimiz gümbür gümbür çatışıyor. Halkımız böylesi zamanlarda bütünleşiyor, sporcusu asker selamı veriyor, sanatçısı askere destek mesajları veriyor.
Bu esnada ABD üst üste mesaj yayınlayarak ekonomik savaş açacağını, Türkiye’nin ekonomisini bitireceğini söylüyor.
Zamanında atılan yanlış adımlar yüzünden ekonomimiz yabancılara teslim, büyük firmalarımız yabancıların elinde, ekonomik saldırılarda bu yüzden savunmasız durumdayız.
Peki böylesi durumlarda yerli şirketlere sadece destek mesajları yazmak yakışır mı?
HAYIR!
Ekonomik savaş, ekonomik mermiler ister. İhracat ister, karşı atak ister. Uluslararası piyasalarda yer alan Türk şirketleri parmakla sayılacak kadar az. En büyük iş de bu şirketlere düşüyor. Daha çok satış, daha çok ihracat, daha çok döviz. Ne kadar olursa o kadar. Bu ülkeye girecek 10 euro bile kıymetli bugünlerde. Eskiden beri kıymetliydi de anlatamıyorduk.
İşte biz o nedenle yine Avrupa turundayız. Ülkemize üç kuruş daha döviz girsin diye çabalıyor, hem ticaret yapıyor hem de Türkiye hakkında ileri geri konuşanlara ağzının payını vere vere ilerliyoruz.
Yolumuz uzun. Yükümüz ağır. Ülkemize milyonlarca euro getiremesek de üstümüze düşeni hakkıyla yerine getirmek için çabalıyor, belki bizden büyüklere, anlı şanlı firmalara örnek oluruz diye uğraşıyoruz.
Yangına su taşıyan karınca misali, en azından tarafımız belli olsun.
Firmanızın boyutuna bakmayın. İhracata yüklenin. Gerek Bambum firması gerekse bizzat kendim, özellikle mutfak sektöründen Avrupa’ya açılacak tüm şirketlere her türlü tecrübe, bilgi, referans desteği vermeye hazırız. Biz yıllardır sahadayız. Tüm tecrübelerimizi paylaşırız. Yeter ki ülkemizin kazanmasına yardımcı olalım.
Başka Türkiye yok!
Ekim 2019, Tschafein, İsviçre