Seyahat Toplum

Viyana’dan kalan duvar

Arkadaki duvar, kapısından döndüğümüz kalenin son kalıntısı olduğu için hem Türk hem Avusturya tarihinde önemli bir yere sahip.

Viyana’nın şehir duvarlarından geriye pek bir şey kalmamış. Sadece bu yıkık duvar ve şehrin Osmanlı kuşatması zamanındaki boyutlarını simgeleyen heykel var.

Söylentiye göre zamanında yangına karşı daha güvenli olması nedeniyle yer altındaki fırınlarda çalışan fırıncılar, Osmanlı askerlerinin lağım kazarak surların altından geçmeye çalıştığını bu noktada fark etmişler. Bu erken tespit sayesinde de Viyana askerleri kuşatmayı püskürtmeyi başarmış.

Hatta fırıncılar bu olayı kutlamak için Osmanlı bayrağındaki hilale atıfta bulunarak ay şeklinde bir çörek yapmış ve adına Almanca kipferl, Macarca kifli (hilal) demişler. Osmanlılardan öğrendikleri kahve ve zaferin anısını yaşattıkları çörek ile kahvaltı yapmak Avusturya halkında bir gelenek haline gelmiş.

Aradan yıllar geçmiş. Avusturya Prensesi Antoniette, Fransa Kralı 16. Louis ile evlenerek Viyana’dan Paris’e gelin gitmiş. Kahvaltısını her sabah kipferl ile yapmayı pek seven Antoniette, bu tatlının ustası olan aşçısını da yanında götürmüş.

Yeni kraliçenin her sabah bayıla bayıla yediği tatlıyı merak eden diğer aşçılar da tarifi alıp zamanla halka yaymışlar. Haliyle adı Fransızca croissant (hilal) olmuş.

Tatlı Avrupa’ya Viyana’dan değil de Fransa’dan yayılınca da Fransız tatlısı olarak tanınmış, croissant olarak bilinmiş. Biz Türkiye’de kruvasan desek de asıl ismi hilal aslında.

“Türk taşı” anlamına gelen “turquoise”ın Türkçeye turkuaz olarak girmesi gibi bir durum var ortada.

Aslında kifli ve kruvasan birbirinden farklı tatlılar ama ikisi hakkındaki en ilginç hikaye bu. Elbette çarpıtmalar vardır, sonuçta hikayesi 1683’de ortaya çıkan bir tatlıdan söz ediyoruz.

Halkın dilindeki tarih böyledir, olaylar efsanelere, efsaneler mitlere dönüşür.

Ekim 2019, Viyana, Avusturya

Bir de şu konular var

Siz ne dersiniz?

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.