Merhaba arkadaşlar! Kanalıma hoş geldiniz!
Bugün sizlere sosyal medyada iki satır okumanın bile insanlara işkence gibi geldiği bir dönemde sadece yazılardan ibaret bir site açmanın mantıksızlığını anlatacağım.
Burası aslında çok eski bir site. Eskiden uzun uzun yazılar yazardım, sosyal medya diye bir kavram çıkmamıştı ve tüketim bu kadar hızlı değildi. Sonra her şeyi 30 saniyede tüketmeye alışınca üretmek de anlamını yitirmeye başladı. Ben de bıraktım yazmayı, siteyi yıllarca kullanmadım, bir köşede bekledi. Bundan sonra kullanayım, sağda solda yazdığım kendimce önemli bazı yazıları burada biriktireyim istiyorum.
Yıllardır yazıyorum çeşitli platformlarda. Ekşisözlük, İtüsözlük, Delinin Kuyusu, Pit Café, Wattpad, Instagram… Milyonlarca kıymetli kitabın yazıldığı insanlık tarihinde “ben bir yazarım” demeye haya ettiğim için yazdıklarıma, yazdığım ortama veya kullandığım isme pek önem vermedim. Bazen nickname kullandım, bazen müstear isim.
Fakat belki biraz yaşım da ilerlediğinden olacak, arayınca bulması kolay olsun diye yazdıklarımı bana ait bir yerde toparlamak istedim.
Daha önce çeşitli platformlarda yazdıklarımdan bulabildiğim kadarını toparlayıp buraya kopyaladım. Bu sitede 2001 yılından bu yana yazılar görebilirsiniz. Bazılarında imla hataları olabilir, bazılarında fotoğraflar düzgün görüntülenemiyor olabilir. Dosyaları eskiden yazdığım farklı platformlardan buraya taşırken bazı aksamalar oldu ama o hataları da zaman içinde gideririm inşallah.
Ne demişler, kervan yolda düzülür.
(Beni Instagram’dan tanıyanlar için bir hatırlatma: Instagram’da sadece kendi çektiğim fotoğrafları yayınlıyordum. Çünkü orası bir fotoğraf paylaşım platformu. Buradaysa yazılarda kullandığım fotoğrafların bazılarını kendim çekmedim, yazıları hızlıca buraya aktarırken apar topar internetten buldum. İleride fırsat buldukça o fotoğrafları da kendi çektiklerimle değiştiririm.)
Koronavirüs karantinalarıyla geçen şu enteresan günlerin hatırası olsun bu site.
Hoş geldiniz.
Mart 2020, İstanbul
