Televizyon izleyen biri değilim. Haliyle TV dünyasının ünlülerini de pek tanımam.
Havalı havalı dolaşan, ünlü olduğu için toplumdan ekstra ihtimam bekleyen kişilerin benim için anlamı yoktur. İyi insandır, saygıyı ünü nedeniyle değil, karakteri nedeniyle hak eder, elini öperim, o ayrı.
Haliyle bir dönem meşhur olmuş Tolga Karel’i de tanımazdım. TIR şoförlüğüne merakımı bilen bir arkadaşım söylemişti de varlığından o zaman haberim olmuştu. PR peşindedir deyip geçmiştim.
Fakat sonradan bir baktım, günahını almışım meğer. Ciddi ciddi ABD’ye gidip TIR şoförü olmuş adam.
Bu gerçekten büyük iş ya. Sen Türkiye’de o kadar ünlü ol, insanlar peşinden koşsun, kayda değer paralar kazan, buna rağmen sırf merak ettiğin, sevdiğin işi yapmak için Amerika’ya yerleşip TIR şoförü ol. Büyük cesaret.
Hep derler ya toplum yönlendirmesini, mahalle baskısını falan boşver, sevdiğin işi yap diye, Tolga Karel bunun kralını yapıyor. Almış bir Volvo VNL 860, fır fır Amerika’yı geziyor.
İçinde bulunduğumuz kapitalist dünyanın şımarıklığında birçok insanın cesaret edemediği bir durum bu. Konfor alanımızı terk edemiyor ve zerre kadar iç huzuru olmadan, toplumdan takdir bekleyerek ömür çürütüyoruz.
Tolga Karel gibiler ise bana ne yahu toplumun istediğinden diyerek kendi meraklarının peşine düşüyorlar. Emin olun bu anlayış Türkiye’de birazcık yaygınlaşsa halkın huzur seviyesi çok değişirdi.
Çevremde görüyorum, adamın merakı marangozluk ama sosyal statüsü kendince düşük olduğu için takım elbise giyebileceği bir işte, kuş kadar maaşa çalışıyor. Hayalindeki işi yapsa içi rahatlayacak ama toplum baskısından korkuyor. Çiftçi olacak, olamıyor, gezgin olacak, olamıyor. Dolayısıyla mutlu da olamıyor. Eleştirdiği kapitalist sisteme kendini kaptırmış, kurtulamıyor. Emekliliğinde küçük bir arazide domates yetiştirme hayaliyle yuvarlanıp gidiyor. O hayale de kavuşamıyor zaten.
Tolga Karel gibiler bu nedenle çok önemli örnekler bu toplum için. Merakınız neyse onun peşinden koşun, emin olun başarılı olursunuz.
Konfüçyüs 15 günlük tatilin hayaliyle bütün yıl çalışın demiyor ki, sevdiğiniz işi yaparsanız bir gün bile çalışmış sayılmazsınız diyor. Bu ülkede kaç kişi yapıyor sevdiği işi?
Eylül 2019, İstanbul
