İş Dünyası Sanat Toplum

Kendinizi keşfettiniz mi?

Her insan bir yetenekle doğar. Kimi güzel resim yapar, kiminin matematiğe kafası çalışır, bazısının el becerisi yüksektir. Herkesin öyle veya böyle bir zanaate yatkınlığı vardır.

Şanslı olanlar, kendilerinde bu yeteneği keşfederler. Daha şanslı olanlar ise yaşamlarını bu yetenek üzere kurgularlar. En şanslı olanlar da, bu yetenek üzerine kurguladıkları hayatın onlara sunduğu standartlara razı olanlardır.

Bir marangoz tanıyorum, 60 yaşında, harika eserler yapan, işine aşık bir adam. Devlet memurluğundan emekli olduğunu, yıllarca bu işin hayalini kurduğunu anlatmıştı bana.

“Yıllarca takım elbiseyle, kravatla devlet memurluğu yaptım. O nefret ettiğiniz, bugün git yarın gel diyen memurlardan biriydim. Çünkü memur olmamı babam istemişti.

Biz köy çocuğuyuz. Bizim için en önemli şey okumaktı. Fakat ben marangoz olmak isterdim. Sürekli köydeki marangozun yanına takılır, bir şeyler kapmaya çalışırdım. Olmadı. Oku, memur ol, sırtını devlete yasla, devlet sağlamdır dediler.

Okudum. Memur oldum. Ama işimi hiçbir zaman sevmedim. Yıllarca takım elbisemi giyip, kravatımı takıp nefret ettiğim büroya gittim. İçimdeki nefreti de devlete işi düşen vatandaşa yansıtmak zorunda kaldım.

Ankara’ya doğalgaz gelince apartmanın altındaki kazan dairesini kiraladım, marangoz aletleri aldım, amatör marangozluk yapmaya başladım. Benim için günün en mutlu saatleri atölyede geçirdiğim vakitlerdi.

Yıllar böyle geçti. Sonunda emekli oldum. İlk yaptığım takım elbiselerimi fakirlere vermek oldu. Sakalı da bir daha kesmeyeceğime dair kendime söz vererek şimdiki atölyeyi tuttum, tüm makinelerimi düzdüm.

16 yıldır burada mutluyum. Memurken mesai bitsin diye beklerdim, şimdi günler uzasın istiyorum. Memurken her tatil benim için önemliydi, şimdi hanımla çocukları tatile yolluyor, kendim atölyemde vakit geçiriyorum.

Ben mutluyum. Müşterilerim mutlu. Keşke bu işe daha önce başlasaydım diyorum ama kısmet. Bugüne nasipmiş.” Daha birçok şey anlattı.

Bu marangozun şahsında Türkiye’deki birçok okumuş insan, öğretmen, avukat, memur canlanıyor gözümde. Mutsuz beyaz yakalılar. Sistemin verdiklerinden memnun olduğu için aldıklarına katlanan, hayalleriyle mezara kadar gidenler.

Siz bunun neresindesiniz?

Mart 2020, İstanbul

Bir de şu konular var

Siz ne dersiniz?

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.