Odessa Opera ve Bale Tiyatrosu’nun 1.3 milyon altın rubleye mal olacağını duyunca nefesi kesilmiş Odessa halkının. Sonra inşaat bitip de eser ortaya çıkınca bu kez hayranlıktan kesilmiş nefesler.
Odessa o zamanlar Rus Çarlığı’nın en önemli liman kentlerinden biri. Şeklimiz yeter diye 1810’da yapmışlar baba bir opera binası ama 1873’de yangına kurban gitmiş bina. Bunlar da o zamanlar herkesin yaptığı gibi Fellner & Helmer arkadaşları aramışlar. Viyanalı kankalar 1884-1887 arasında bugünkü havalı binayı yapmışlar.
Şu Fellner & Helmer ortaklığı da çok fantastik yalnız. Ukrayna’dan İsviçre’ye bütün Avrupa’da 200’den fazla tiyatro binası yapmış adamlar. Hepsi de barok mimaride üstelik, öyle sıradan seri üretim işler değil.
İmparatorluklar yıkılıp yerlerine bir sürü minik Avrupa ve Balkan devleti kurulduğunda her devlet, ulusal tiyatro ve opera binası olarak kendi sınırlarındaki en baba binayı seçmiş. O nedenle günümüzde Avusturya, İsviçre, Almanya, Romanya, Hırvatistan, Ukrayna, Polonya, Macaristan, Çekya gibi birçok ülkenin simge binaları hep bu Fellner & Helmer kankaların eseri.
Öyle efsane amcalar. Bu binada düşündükleri en fantastik teknoloji ise, salonların altından dev tüneller dolaştırmak olmuş. Sıcak havalarda bu tünellere buz doldurup, koltukların altındaki ızgaralardan serin hava vermişler salona. Yerden soğutmalı tiyatro binası. Cool.
Haziran 2017, Odessa, Ukrayna